Bölgedeki enerji yatakları üzerinde hakimiyet iddia eden Rum tarafı, İsrail ve Mısır ile anlaşma yaparken Türkiye’nin ise kararlı tavrı devam ediyor. Akit’e özel açıklamalarda bulunan uzmanlar ise, “Burada Türkiye’nin yapması gereken en önemli şey dik durmaktır. Rum-Yunan politikasının kırıldığı nokta her zaman dik durmaktır. Eğer KKTC ve Türkiye bölgede varlığını korumak için dik durursa bu taciz girişimleri gelip geçici olacaktır” ifadesini kullandılar.
Kıbrıs Adası’nın çevresinde petrol ve doğalgaz yataklarının tespit edilmesi ile hareketlenen bölgede sular ısınıyor. Konuya ilişkin Akit’e özel açıklamalarda bulunan uzmanlar, “Burada Türkiye’nin yapması gereken en önemli şey dik durmaktır. Rum-Yunan politikasının kırıldığı nokta her zaman dik durmaktır” şeklinde konuştular.
"Tacizler oluyor diye Türkiye geri adım atmayacak"
Türkiye’nin geri adım atmadan yoluna devam edeceğini belirten Uluslararası İlişkiler Uzmanı Beril Dedeoğlu, “Türkiye’nin şu ana kadar uyguladığı politika, büyük ölçüde kıta sahanlığı ve bunun kullanım alanını başka devletlerin işgal etmesine engel olmak. Bu politika devam edecektir. Öte taraftan da ekonomik münhasır bölge konusunda yeni girişimler başlatılabilir. Bu durum KKTC’yi yakından ilgilendiren talepleri içerebilir. Kıbrıs adasının bütün haklarından KKTC’nin yararlanmasını içerir. Söz konusu tacizler de bu girişimi engellemeye yöneliktir. Tacizler oluyor diye Türkiye geri adım atmayacak ve yoluna devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu.
"KKTC’nin güvenliği Türki Silahlı Kuvvetlerine emanet"
Bölgedeki sorunların çözümünün dik duruştan geçtiğiniz ifade eden Siyaset Bilimci Doç. Dr. Birol Ertan ise, “Bölgedeki sorunlarını tarihi süreç ile birlikte değerlendirmek gerekiyor. Bölgede sürekli olarak Türkleri rahatsız eden bir politika izleniyor. Türkiye’ye düşman olan bütün kesimler bu politikaya katılıyor. Son dönemde uygulanan bu düşmanca politika ile rövanş girişimleri, KKTC karasularında hidrokarbon yataklarının paylaşımı ile gündeme geliyor. Rumlar, Mısır ve İsrail ile bir anlaşma yaptılar.
İsrail şirketleri bölgede çalışmalar yapıyor. Türkiye bu duruma karşı çok net bir tavır aldı. KKTC’nin güvenliği Türki Silahlı Kuvvetlerine emanet. Kıbrıs konusunda hem Türk hükümetinin hem de TSK’nın politikası uyumlu olduğu için Rumlar bölgede ciddi adımlar atmıyorlar. Sürekli taciz girişimleri oluyor. Rumlar Avrupa Birliğini arkalarına almaya çalışıyorlar. Burada Türkiye’nin yapması gereken en önemli şey dik durmaktır.
Rum-Yunan politikasının kırıldığı nokta her zaman dik durmaktır. Eğer KKTC ve Türkiye bölgede varlığını korumak için dik durursa bu girişimler gelip geçici olacaktır. Uzun dönemde enerji savaşları için ciddi bir mücadele verilecekler. Akdeniz’de bir çatışma yaşanması kaçınılmaz olarak görülüyor. Bunun önleminin şimdiden alınması gerekiyor” diye konuştu.
KKTC ile olan enerji iş birliği genişleyecek
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, "Önümüzdeki dönemde KKTC ve Türkiye arasında enerji konusunda çok daha derin ve geniş kapsamlı ilişkiler oluşturulacağını söylemek mümkün" dedi. Denizdeki petrol ve doğalgazın miktarının yanında ulaşılabilirliğinin de önemli olduğunu vurgulayan Nami, şöyle konuştu:
"Henüz daha ne Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde ne de bizde net bir ifade kullanmayı gerektiren veri yok. Ancak özellikle Kıbrıs ile Mısır arasındaki bölgede İsrail'in önemli kaynaklara ulaştığını biliyoruz. Mısır'ın da kendi münhasır ekonomik alanlarında bulduklarını biliyoruz. Dolasıyla Kıbrıs'a ait alanlarda da bulunma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyoruz." Türkiye’nin uluslararası hukukun verdiği yetkiler çerçevesinde davrandığının altını çizen Nami, Yunan gemilerinin tacizlerinden vazgeçmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorum Yazın