“Her ikisi de… En ufak bir “eleştirel” cümle duyduklarında hemen mahkemeye koşuyorlar. Bu iki CHP’li yiğit (İmamoğlu ve Yavaş) muhaliflere göz açtırmıyor... Ama ‘hoşgörülü başkan’ ve ‘hoşgörülü başkan adayı’ rolü oynamayı ısrarla sürdürüyorlar. İmamoğlu tiksinti uyandırıcı, peynir ekmek gibi yalan söylüyor. Yavaş ise beceriksiz.
CHP’nin “hoşgörü” kelimesini ağızlarından düşürmeyen iki “ağır top”u, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın en küçük bir eleştiriye bile tahammül gösteremeyerek, dava üstüne dava açmaları dikkat çekiyor.
Biri yalanda mahir biri beceriksiz
Bu tavra muhatap olanlardan biri de, gazeteci-yazar Ahmet Kekeç.
Eleştirel yazılarından dolayı sürekli olarak davalara muhatap olan Kekeç, bu duruma tepkisini “Alışkanlık haline getirdiler; “eleştirel” bir cümle duyar duymaz hemen
mahkemeye koşuyorlar. Mahkeme ne diyecek? Bu iki yiğidin derdine nasıl deva
olacak? Mahkemeye verdiklerinde, vaki ve muhtemel eleştirileri
önleyebilecekler mi? Hayır... Kendi kendilerini küçük düşürecekler, vatandaşın
gözünde biraz daha yıpranacaklar.” İfadeleriyle dile getirdi.
“‘İki yiğit’ten muradım, İstanbul Büyükşehir’in ‘seçilmediği’ halde ‘seçilmiş gibi’ yapan belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu’yla, Ankara’nın Hitit Güneşi düşkünü belediye başkanı Mansur Yavaş.” diyerek Star’daki yazısına devam eden Kekeç, tepkisini şöyle sürdürdü:
“Bu iki CHP’li yiğit de, muhaliflere göz açtırmıyor... Ama ‘hoşgörülü başkan’ ve ‘hoşgörülü başkan adayı’ rolü oynamayı ısrarla sürdürüyorlar.
İmamoğlu’ndan başlayalım:
Sevimsiz bir adamdı, tiksinti uyandırmaya başladı!
Kekeç, İmamoğlu’nu sert ifadelerle eleştirmeye şöyle devam etti:
“Kendi kendini küçük düşürmekte mahir bu arkadaş, hakkında eleştirel ifade kullanan bütün gazeteciler hakkında üçer beşer dava açtı...
‘Sevimsiz’ bir adamdı.
İyice sevimsizleşti... Bazılarında da tiksinti uyandırmaya başladı... “
İmamoğlu, Peynir Ekmek Gibi Yalan Söylüyor!
“Bir de ‘yalan...’
Ortaya çıktı ki, peynir ekmek gibi yalan söylüyor... Bu konuda genel başkanından daha mahir...
Hatırlayalım: Kendisi hakkında ‘Pontus’ iddiasını ortaya atan Yunan gazetesi için, ‘Adını sanını dahi bilmem... Kıytırık bir internet sitesi’ demişti.
Resimleri (belgeleri) ortaya çıktı...
İmamoğlu ‘Adı sanı bilinmeyen kıytırık bir internet sitesi’ne değil, Yunanistan’ın en tanınmış üç gazetesinden biri olan ‘Ethnos’a konuşmuş.
Öyle böyle konuşma değil...
Gazetenin muhabirini davet etmiş... Bir tam gün beraber olmuşlar... Resimler çektirmişler... Yarenlik etmişler... Gülüşmüşler...
İster misiniz, ‘hoşgörü’ maskeli İmamoğlu, bu satırlarım üzerine de mahkemeye koşsun, ‘Bana yalancı dedi... Davacıyım..’ desin.
Bekliyorum...
Mansur Yavaş’ın Daha Temel Bir Problemi “Beceri!”
En küçük bir eleştiriye dahi tahammül edemeyip dava açma yoluna gidenlerden biri de CHP’nin diğer “ağır top”u Mansur Yavaş.
Kekeç, Yavaş hakkında da şu ifadeleri kullandı:
“Hitit Güneşi sevdalısı Mansur Yavaş’a gelince...
Bu arkadaş da galiba ‘sıkıntıya’ düşünce mahkeme kapısı aşındırıyor...
Fakat Mansur Yavaş’ın daha temel bir problemi var...
Ne gibi?
‘Beceri’ gibi...
Ankara’yı hangi hizmetlerle tanıştıracağını bilemediğimiz Mansur Yavaş, ‘devri sabık’yaratmayı bile beceremiyor. İddiasının altında kalıyor.
Oysa en iddialı olduğu konuydu bu...
Ne demişti?
‘Melih Gökçek’in 1 katrilyon liraya yaptığı ihaleyi, 188 milyon liraya tamamladım...’
Rakamlar oldukça dikkat çekici...
Bakalım öyle miymiş?
Melih Gökçek’in 1 katrilyon liraya yaptığı ihaleyi, ‘becerikli’ Mansur Yavaş’ımız 188 milyon liraya mı tamamlamış?
Önceki gün Melih Gökçek sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Daha doğrusu, ‘müddei’ Mansur Yavaş’ı ispata davet etti.
Şöyle dedi:
‘Benim zamanımda yapılan ihale seninkinden pahalı ise ben bundan sonra siyaset yapmayayım. Ama senin ihalen benimkinden pahalı ise belediye başkanlığından istifa et. Var mı cesaretin?’
Sonuç mu?
Hitit Güneşi sevdalısı Mansur Yavaş (Çünkü Ankara’ya yapacağı en büyük hizmet, Hitit Güneşi’ni getirmek) sustu.
Yalan Parayla Değil Ya!..
Kekeç, yazısını
“Bir şey daha:
Aynı Mansur Yavaş, seçimden önce, ‘Belediye Başkanı olursam hafriyattan 5 milyar para kazanacağım’ demişti.
Belediye Başkanı oldu...
Şimdi ‘Hafriyat gelirin ne?’ diye soruyorlar.
Verdiği cevap şu:
‘Bu konu sonsuz ticari sır kapsamındadır.’
Yalan da parayla değil ya... Salla gitsin!” ifadeleriyle tamamladı.
Yorum Yazın