Yerli otomobil TOGG'da yeni gelişme! Bakanlık tarih verdi! Türkiye'nin dört bir yanında sahne alacak

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Alman-Türk Bilişim ve İletişim Teknolojileri İleri Araştırmalar Merkezi'nin (GT-ARC) iş birliğiyle düzenlenen 'Otomotiv Sektöründe Yeni Nesil Teknolojiler ve Otonom Araçlar' semineri çevrim içi gerçekleştirildi..

TÜRKİYE POZİTİF AYRIŞTI

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, etkinlikte yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgınının günlük hayatı ve iş modellerini önemli ölçüde etkilediğini, geçen yıl global olarak ticarette ve üretimde önemli daralmalar yaşandığını ifade etti.

Güçlü sanayi ve teknoloji altyapısına sahip ülkelerin salgının ekonomik etkilerinden en az düzeyde etkilendiğini anımsatan Kacır, Türkiye'nin salgın döneminde başarılı bir sınav verdiğini ve dünyanın geri kalanından pozitif olarak ayrıştığını söyledi.

SON AŞAMAYA GELDİK

Türk otomotiv sektörünün, ülke ekonomisi ve dünyadaki otomotiv sektörleri arasında önemli bir konumda olduğuna işaret eden Kacır, Bakanlık olarak sektörde yaşanan dönüşümü yakından takip ettiklerini bildirdi.

Kacır, 'Hedefimiz, değişimi erken zamanda yakalayarak ülkemizde güçlü bir mobilite ekosistemi kurmak, bu alanda küresel ölçekte yarışabilecek girişimler çıkarmak. Bu hedefe giderken bize yol göstermesi için hazırladığımız mobilite araç ve teknolojilerin yol haritasında da son aşamaya geldik. Bu yol haritasında otomotiv, raylı sistemler, deniz ve hava taşıtları ile bu teknolojileri üreten tamamlayıcı sektörleri bütüncül olarak ele aldık.' ifadelerini kullandı.

2030 YILINA KADAR YÜZDE 75

Aynı zamanda sektörün mevcut durumu ile küresel bağlam ve eğilimleri inceleyerek Türkiye için 2023, 2025 ve 2030 vadeli stratejik hedefleri belirlediklerini aktaran Kacır, 'Mobilite sektörünün 2023'e kadar ihracattaki payının yüzde 20'ye ulaşmasını, 2030'a kadar yerlilik oranını yüzde 75'e çıkarmayı amaçlıyoruz. Yol haritası çalışmamızla birlikte yakın zamanda önemli projeleri hayata geçiriyoruz. Projelerimizden en büyük, en görünür olanı şüphesiz yerli ve milli otomobil projemiz TOGG.' diye konuştu.

'TOGG projesiyle sadece elektrikli araç üretmenin değil, batarya, otonom araç teknolojileri gibi yenilikçi teknoloji alanlarında Türkiye'deki üretim ve AR-GE altyapısının da güçlendirilmesinin hedeflendiğini belirten Kacır, şöyle devam etti:

YAKIN ZAMANDA GEMLİK'TE BAŞLIYOR

'Yerli otomobilin seri üretimiyle birlikte araçlarda kullanılacak olan bataryaların Türkiye'de üretilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. TOGG ile dünya devi Farasis, batarya hücresi yatırımına yakın zamanda Gemlik'te başlayacak. Öte yandan, küresel firmaların da ülkemizde bu alanda artan ilgisine şahit oluyoruz. Ford, Türkiye'deki fabrikasında elektrikli ticari araç ve akü üretimi için 2 milyar avroluk yatırımını duyurdu. Bu yatırım ile Ford, kendisi ve Volkswagen için elektrikli ticari araçların üretimini gerçekleştirecek.'

Elektrikli araç yatırımlarıyla birlikte Türkiye'de elektrikli mobilitenin yaygınlaşmasını destekleyecek şarj altyapısı konusunda da çalışmaları hızlandırdıklarını aktaran Kacır, 'Teknik standartları yayınladık. İl il, ilçe ilçe şarj istasyonu ihtiyacını belirledik. Buna yönelik destek mekanizmalarını tasarladık. 2022 yılı sonunda TOGG'un satışlarını destekleyecek şekilde, Türkiye'nin dört bir yanında hızlı şarj istasyonlarımızı hazır hale getirmeyi hedefliyoruz.' dedi.

Kacır, Türkiye'de TOGG ile birlikte gelişecek mobil ekosistemiyle çok sayıda girişimin ortaya çıkacağına, mobilite alanında 'Turcorn'lar çıkaracaklarına inandıklarını sözlerine ekledi.

'10 YIL İÇİNDE ALMANYA'DA DİREKSİYONSUZ OTONOM ARAÇLAR GÖRECEĞİZ'

Berlin Teknik Üniversitesi Yapay Zeka Kürsü Başkanı Prof. Dr. Şahin Albayrak da otonom araçlara ilişkin Almanya'daki son gelişmeleri paylaştı.

Albayrak, Almanya'da gelecek 10 yıl içerisinde direksiyonsuz otonom otomobillerin yollarda görülebileceğini ve ülkede bu konuda önemli altyapı çalışmaları yapıldığını anlattı.

Ford Otosan Otonom Sürüş Sistemleri Lideri Berzah Ozan ise Ford Otosan'ın özellikle otonom ağır ticari araçlarla ilgili yaptığı çalışmalara değinerek, otonom araçların yaygınlaşmasıyla Türkiye'deki insan kaynağının, ortaya çıkabilecek fırsatları değerlendirebilecek nitelikte olduğunu kaydetti.