Bu yıl 10. kez düzenlenen Boğaziçi Film Festivali Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirilen törenle sona erdi. Ulusal uzun metraj film dalında "Karanlık Gece" filmi ile en iyi yönetmen ödülünü kazanan yönetmen Özcan Alper ödülünü Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ithaf etti. Skandal açıklamaları sonrası Özcan Alper'e, oyuncu Burak Haktanır sert bir dille tepki gösterdi. Provokasyona göz yummayarak milli tavır ortaya koyan Haktanır, ödül töreninde yaşananları A Haber'e yayınlanan Melih Altınok ile Sebep Sonuç’a açıkladı. Olayın siyasi bir tarafa evrildiğine dikkat çekerek Haktanır, "Bu olayın bu kadar çok konuşulma nedeni saldırının yapıldığı kurumun itibarından kaynaklı. TSK bu milletin gözbebeğidir. Toplumun her kesiminin değeridir." dedi. Öte yandan Haktanır, salonda olan sözde sanatçılara ve sunucu Korhan Abay'a ağır sözlerle yüklendi.
Oyuncu Burak Haktanır'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"TSK BU MİLLETİN GÖZBEBEĞİDİR"
Bu olayın bu kadar çok konuşulma nedeni saldırının yapıldığı kurumun itibarından kaynaklı. TSK bu milletin gözbebeğidir. Toplumun her kesiminin değeridir. Yıpratılmaması gereken bu önemli kuruma alçakça iftira ve saldırı olunca, ona karşı yapılan savunma da bu kadar milletin gönlünde anlam kazandı. Ben buna bağlamaktayım.
"ÇİRKİN PROPAGANDAYI İLK DEFA DENEDİLER"
Herhalde bu çıkışın çok alışık olunmayan bir meslek gurubundan geliyor oluşu zannedersem biraz da ilgi çekti. Bu derece çirkinleşen propagandayı ilk defa denediler. Yani hatırladığım kadarıyla. TSK'ya bu anlamda bu kadar ağırını ilk defa görüyoruz.
Kameraların ve toplumun gözüne baka baka bir insan bu kadar yalan söyleyebilir mi? Fincancı'nın ne söylediklerini biliyor! Bilmez olur mu?
"OLAYI ANLATMAK İÇİN PROGRAMLARA KATILIYORUM"
Şimdi ben 2 gündür çok sayıda programa katıldım. Sonuncusu da bu programdır. Katılmaya arzu etme nedenlerimden biri bu yansıyan görüntülerin öncesi ve sonrası var. Bunları anlatabilme adına ben programlara çıkmayı kabul ediyorum.
"FESTİVALLER SİYASİ ORTAMA DÖNÜŞTÜ"
Bu görüntünün öncesinde adı geçen Özcan Alper, çok uzun bir konuşma yaptı. Sonra ödülünü aldı. Ben oyunculuk gereği bu festivalleri elimden geldiğince takip etmekteyim. Festivaller başka bir şeye dönüştü. Çıkanın siyasi göndermeler yapabileceği ortama dönüşüyor. Festivalin, sanatın, medyanın, sinemanın bir karşılığı var insanlarda. O yüzden orada yapacağı bir konuşma sokakta yapacağı konuşmadan daha etkilidir. Bu sebeple bu tür ortamları seçiyorlar.
"NERDEN FONLANIYORLARSA O DOĞRULTUDA KONUŞUYORLAR"
Farklı nedenleri de vardır. Lobiler ve yönlendirmeleri... Nerden fonlanıyorlarsa onların talepleri doğrultusunda konuşmalar. Çok ses getireceği için bu programları tercih ediyorlar. Milletin gözünün içine baka baka "Sırf barış için dediği için" diyor. Böyle bir şey olmaz. "Ben Şebnem Korur Fincancı'ya ithafen alıyorum" dese bile itiraz ederdim. Ama konuştuğumuz konu başka olurdu. Bu göz göre göre başka sebepten alındı diyor. Dünyanın neresinde kim barış talebinden dolayı bu muameleye maruz kalabilir. Ambalajın arkasına başka bir şeyler sıkıştırıp!
SALONDA OLAN SÖZDE SANATÇILARA TEPKİ
Salonda yaşananlara ve oyuncuların tavrına değinen Burak Haktanır sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaten hazırmış sıkılmış yumruğa duvar" sözleri aklıma geldi. O kadar hazırmış ki salon. O salonun hali sektörün halidir. Sanat camiası diye çok geniş yelpazede tutmak doğru olmaz. Tamamına vakıf değilim. Oradan anlayabiliriz. İkna etmesine gerek yok hazırlar zaten.
"ALPER VE FİNCANCI İLİŞKİSİ ESKİYE DAYALI"
Özcan Alper, Fincancı ile dostluklarının öncesine değiniyor. "Her sıkıştığımızda ona giderdik ve yardım ederdi diyor." ve "Fincancı için bu ödülü alıyorum" deyince salonda destek alkışı koptu ve sahneden indi.
OLAYDA NELER YAŞANDI?
Ben o sahnedeyken ona laf atmadım ve provoke etmedim. İndi sahneden ve yanıma doğru gelirken "Neden yalan söylüyorsun" dedim. "Efendim anlayamadım" dedi ve "Kaç defa sesleneceğim" dedim.
TARTIŞMADA 2. PERDE: SELCEN ERGUN
Akabinde Selcen (Ergun) hanım çıktı. Konu benim adıma kapanmıştı. Üzerime düşeni söyledim ve tepkimi ortaya koydum. Durup durukken bana sataştı. Ben ciddi bir şeyden bahsediyorum! O da benim konuşmamın içeriğine dem vurmaktansa konuşma biçimime takılıyor.
Ortaya çıkan sonuç ise bir önceki arkadaşa destekti. Salonda yapılan alkış üzülerek söylüyorum ki bana değildi. O alkışın büyüğü Selcen'e idi ve beni susturmak için bir yöntemdi. Ben kendimi zor ifade ediyorum. Mikrofonda yok. Sağdan gelen sesler "Kes, sahnedekine saygın olsun, uzatma, yeter" gibi sesler bunu de destekliyor.
"SALONDAN ÇIKARILMADIM! KENDİM ÇIKTIM"
Beni bastırmaya çalıştılar. Kendimce protestomu ortaya koydum ve salonu terk etmek üzereydim. Bu arda ben salondan çıkarılmadım, kendim çıktım. Zaten oraya doğru yürümekteydim. Kapıya doğru giderken sunucu sataştı bana.
SUNUCUNUN "TSK KENDİNİ SAVUNAMAZ MI? SÖZLERİNE TEPKİ: "EVET BANA KALDI!"
"Sana mı kaldı diyor!" Evet, bana kaldı. Herkese kaldı. TSK bu milletin gözbebeğidir. En değerli kurumlarından biridir. Böyle alçak saldırıda TSK'yı savunmak hepimizin görevidir.
Ben de ona cevap olarak; "PKK kendini savunamaz mı? Şebnem kendini savunamaz mı? Onları savunmak da size mi düştü" dedim. Bu seferde" TSK kendini savunacak güçtedir" şeklinde çıkış yaptı. Sunucunun o lafı da havada kaldı.
"KORHAN ABAY KRİZİ YÖNETEMEDİ"
(Sunucu) Korhan Abay bunu anlayacak kapasitede bir adam. Çok rahat krizi yönetebilecek bir adam. Konuyu farklı yere çekti. Madem öyle "Ver bakalım o ödülü geri niye demiyorsun?" niye lafın onlara değil de bana!
SİNEMA DÜNYASINDAN DESTEK OLDU MU?
Benim oyuncu arkadaşlarım duruşlarını bildiğim arkadaşlar. Sosyal mecralardan destek aldım. Yapımcı anlamında şuana kadar devam ettiğim işin dışında bir destek almadım.
SANAT DÜNYASINA "KORKMAYIN "MESAJI
Bu konularda benzer hassasiyeti taşıyan arkadaşlara, dizi ve sinema sektöründeki arkadaşlara korkmayın diyorum.
Kaynak:a haber
Yorum Yazın