Partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli, '31 Mart öncesi ülkemizin huzurunu kaçırmak istiyorlar. 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar. En küçük bir kıvılcımın nasıl bir yıkım ve enkaza yol açacağını öngörüp buna göre tedbir geliştirmek zarurettir.' dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları;
Ülkemizde basın özgürlüğü ile ilgili tartışma yaşanmaktadır... Sınır Tanımayan Gazetceiler Örgütü, Türkiye'de muhalif basının sindirildiğini belirterek, eleştiri dozunu gittikçe artırmaktadır. Türkiye'nin kara listeye girmesi için ince bir işçilik söz konusudur. FETÖ'yle mücadele sürecinin basın özgürlüğüne tehdit olduğu bile değerlendirilmiştir.
Yeni hükümet sistemine geçişle birlikte Türkiye'nin otoriterliğe kaydığı söylenmektedir. Bu iddiaların hepsi zırva ve hayal ürünüdür.İhanetin, suçun, cinayetin özgürlüğü olmaz. Darbeye teşebbüsün özgürlüğü hiç olmaz... Güvenlik duvarı yıkılıp vatanımız harap olduğunda ne özgürlüğünden bahsedeceğiz.
Bu nasıl bir özgürlük anlayışıdır
Özgürlük demek insanın kazanımlarını hiçe saymak değildir. Milletin değerlerine hakaret etmek nasıl bir özgürlük anlayışıdır.Milli ve manevi haklara saldırmak eşkiyalıktır. Özgürlük birilerinin tekeline girdi, anlamından koptu. Bize onursuz özgürlük dersi verenlerin, durum ve konum hatırlatması yapanların, kuyumuzu kazmalarına izin vermeyeceğiz. Bunların oyunlarını azimle bozmayı sürdüreceğiz. Kalemini kalaşnikof gibi kullananların, gazete köşelerinde saatli bombaya çevirenlerin, yalan üzerine ikbal ve istikbal tasarımı yapanların özgürlükten tantanasına inanan varsa buyursun inansın ama biz bunlara inanmayacağız. Türk milleti de bunlara kanmayacaktır
Ruh sağlığı yasasına ihtiyaç var
Günümüzün karmaşıklaşan hayat şartlarında vatandaşlarımızın ruhsal olarak da zorluk çektiğini görüyoruz. Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı başa çıkabilmek için bir toplumsal sözleşmeye, ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Gelişmiş toplumlarda bu yasa vardır. Türkiye'de bu alanda bir boşluk vardır. Ruh sağlığı yasasını TBMM'den çıkarılmasını içtenlikle bekliyorum. Şiddet vakaları, kadın cinayetleri, derin anlaşmazlıklar tehdit edici seviyededir. Ceren Damar evladımız, gözü dönmüş bir katil tarafından katledilmiştir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde de 4 kardeşimizin canına kıyılmıştı. Son dönemlerde artan sosyal şiddet, toplumsal gerginlik bizi fazlasıyla kaygılandırmaktadır. 31 Mart seçimlerine yaklaştıkça ihtilaf ve anlaşmazlıklar alarm verici boyutlara çıkmıştır.
1 Nisan sabahını bekliyorlar
Gizli ve gizemli eller devrededir. 2018'de suç ve şiddetin envai türüne şahitlik edilmişti. Sosyal dokumuzu bozmak, siyasi dengemizi baltalamak için tezgah ve tertipler imal edilmektedir. 31 Aralık gecesi yılbaşı kutlamalarında Suriyeli sığınmacı olan iddia edilenlerin Suriye bayrağı açması infiale yol açmıştır. Bunun kimler tarafından tedavüle sokulduğu araştırılmalıdır. Konu önemlidir. Benzeri tahrik ve tacizler zaman zaman vuku bulmaktadır. Milletimizin sinir uçlarıyla oynanmaktadır. 31 Mart öncesi ülkemizin huzurunu kaçırmak istiyorlar. 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar. En küçük bir kıvılcımın nasıl bir yıkım ve enkaza yol açacağını öngörüp buna göre tedbir geliştirmek zarurettir.
Ayrıntılar geliyor...
Yorum Yazın