DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, CHP'de yaşanan tartışmalara ilişkin değerlendirmesinde, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, güneyimizde oluşturulmaya çalışılan sözde Kürt devletine yönelik önemli bir duruş sergiledi. Sayın İnce hakkında ortaya atılan iddia Barış Pınarı Harekatı'nı perdeleme amacı taşıyor." dedi.
Yeniakit.com.tr'ye konuşan DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, CHP'de yaşanan tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Muharrem İnce'ye yönelik ortaya atılan iddia, Türkiye'nin gerçek gündeminin perdelenmesi amacını taşıyan suni gündem oluşturma çabasıdır." diyen Başkan Aksakal, "Güneyimizde oluşturulmaya çalışılan sözde Kürt devletine yönelik Türkiye Cumhuriyeti Devleti önemli bir duruş sergiledi. Bu mücadelenin herhangi bir zaafiyete uğramadan sonuna kadar gidilerek tamamlanması gerekir. Barış Pınarı Harekatı'nın perdelendiği bir dönemi yaşıyoruz. Buna alet olmamak lazım." ifadelerini kullandı.
'Sayın İnce ile bir görüşmemiz olmadı'
Önder Aksakal, bir köşe yazarı tarafından ortaya atılan Muharrem İnce Demokratik Sol Parti'ye geçecek iddiasına, "Sayın İnce'nin benimle bir görüşmesi olmadı. Benim bilgim dahilinde de böyle bir görüşme olmadı. Gazetecilikte ahlakın önemi burada tekrar ortaya çıkıyor." diyerek cevap verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu ve benzeri tartışmaların uzun yıllardır devam ettiğine dikkat çeken Başkan Aksakal, şunları söyledi:
"CHP'nin 12 Eylül faşist darbesinden sonra yeniden açıldığı günden beri parti içinde aynı tartışmalar hep yaşandı. Kongrelerde kavgalar oldu, sandalyeler masalar fırlatıldı, insanlar birbirlerine düştü. Dolayısıyla bunun üzerinden ayrı bir siyasi rant devşirmeye kalkmak etik bir yaklaşım olmaz. O Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi iç sorunu. Bizi bu manada hiç ilgilendirmiyor.
'Selden kütük kapmak gibi bir arayışımız anlayışımız hiçbir zaman olmamıştır'
"Demokratik Sol Parti'nin kendine özgü değerleri ilkeleri var. Bülent Ecevit ile birlikte yerli yerine oturmuştur."
'Gazeteci ahlaklı olmalı'
"Biraz önce gazetecilik üzerine de söyledim. Birisi ortaya bir haber attı. Bir gazetecinin iddiasını bir başka gazeteci yazdı. Halbuki kendisi yazsaydı daha güzel olmaz mıydı?Gazetecilik ahlakının ne kadar önemli olduğunu yaşanan son tartışmalarla birlikte yeniden gördük."
Yorum Yazın