Fırsatını bulduğu her konuda İslam karşıtlığını kusan sözde yazar bozuntuları ve sol cenah, milyonlarca Müslüman’ın tepkisine aldırmazken, gayrimüslimlerle ilgili yorumları nedeniyle en küçük uyarıda hemen geri adım atıp günah çıkarıyorlar.
İnsanların sabun yapıldığı Nazi Almanyası’nın günümüz Türkiyesi’nden daha iyi olduğunu savunan yazar bozuntusu Melis Alphan, Türkiye Hahambaşılığı Vakfı Başkanı İshak İbrahimzadeh’in uyarısı üzerine hemen özür diledi. Aynı Alphan, Peygamber Efendimiz’e ve İslam’a kin kustuğu paylaşımına yağan tepkilere ise aldırış etmedi. Benzer şekilde benzer isimler söz konusu İslam olunca nefret kusup tepkilere aldırmazken, gayrimüslimlerin reaksiyonuna karşı hemen ‘günah çıkarma’ yoluna gidiyor.
Yahudi’den hemen özür
Melis Alphan, gerçek adı Sercan İpekçioğlu olan rap şarkıcısı Ezhel’in, “Türkiye apaçık bir parti devletine dönüşmüştür. Şu an Nazi Almanyası’ndan farkı yoktur. Bu hükümet meşruiyetini tamamen yitirmiştir” hezeyanına destek verdi. Alphan, “Türkiye’nin mevcut hali kimilerince Nazi Almanya’sına benzetilirken önemli bir detay gözden kaçıyor. O kâbus Nazi Almanyası’nda hiç olmazsa bilim ve teknolojiye yatırımlar, doğayı koruma politikaları vs. vs. vardı. Bizde o da yok” sözlerini paylaştı. Türkiye’deki Musevilere yönelik yayın yapan Şalom gazetesinin yazarı Nesi Altaras, Melis Alphan’a tepki gösterdi. Yahudi Altaras “Pardon siz az önce ayaküstü Nazilerin ‘bilim ve teknoloji’ yatırımlarını mı övdünüz? Kamplarda insanlar üstünde işkencelerle yaptıkları bilim mi? Yoksa katliam tekniklerindeki inovasyon mu kast ettiginiz?” ifadelerini kullandı. ‘Nazi Melis’ hemen şu sözlerle özür diledi: “Bu asla bir övgü değildi; daha ziyade abartılı bir ironiydi. Zaten tweet’i atmamla silmem bir oldu. Ama hata ettim, çok özür diliyorum.”
İslam’a sövdü, savundu!
Aynı Melis, İslam’a ve Peygamberimize hakaret ettiği paylaşımından dolayı 7 yıldır bir özür beyanında bulunmadı. Alphan, 3 Şubat 2014 tarihinde Twitter’dan “Hz. Muhammed bu kadar istismar edileceğini bilse bu dini icat etmezdi kanımca” şeklinde alçakça paylaşım yapmıştı. Hatta cevabında bile hakaretlerini sürdürdü: “Peygambere hakaret etmedim bana göre dinler insan ürünüdür, bu nedenle ‘icat’ dedim, bu da benim inanışım.”
Nevşin de aynı kafada
Başörtülü kadınlara yönelik sürekli kinli yorumlarda bulunan gazeteci Nevşin Mengü de, Trump’a tepki gösterdiği bir paylaşımında geçen ‘Havra’ ifadesini cehaletinden kullandı. Şalom gazetesi yazarı Karel Valansi, Mengü’nün paylaşımını eleştirerek, “Havraları karıştırmadan mesajınızı veremiyor musunuz?” diye sordu. Mengü de anında Yahudilerden özür diledi: “Karel hanım sizin nezdinizde tüm Musevi arkadaşlardan özür diliyorum, Matta 6:5’teki bu anti-semit tonu farketmeden paylaştım. Sizleri incitmek gibi bir niyetim yoktu.” Aynı Mengü, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen minik başörtülü çocuğun fotoğrafını paylaşıp “Doğar doğmaz kapatın bebekleri bari oldu olacak” demişti. Başörtülü Müslümanları aşağılayan Mengü, tepkilere kulak asmadı bile.
Dergi kapattılar!
İslam’ı ve Müslümanları her gün hedef gösteren Sözcü gazetesinin küfür/karikatür dergisi Gırgır’ın, Hz. Musa’ya hakaret içeren karikatür yayınlamıştı. Derginin 7. sayısının 10. sayfasında yayınlanan “Musa, Kızıldeniz’i ayırır ve Yahudileri kurtarır” başlıklı karikatürde küfürlü ifadelerle Hz. Musa alaya alındı. Karikatüre yönelik Müslümanların tepkisine aldırış edilmedi. Türk Yahudi Toplumu’ndan yapılan “Mukaddesatı aşağılayarak yapılan mizahı kınıyor, yazı veya mizah ile yapılan nefret suçlarına devletimizin etkili önlem almasını bekliyoruz” şeklindeki açıklama üzerine ayaklanan Sözcü ve Gırgır yönetimi, hem özür metni yayınladı hem de dergiyi kapatarak çalışanları kovdu.
CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Türkiye’nin birçok kesiminden bahsettiği paylaşımında Musevilere yer vermediği gerekçesiyle Şalom gazetesi yazarı Nesi Altaras’tan gelen siteme anında karşılık vererek “Haklısınız. Museviler bu vatanın ev sahibidir” paylaşımı yaparak adeta günah çıkardı.
İmamoğlu günah çıkarttı
İmamoğlu’nun 18 Mart Çanakkale Zaferi’ne ilişkin paylaşımında “Biz birbirimizi gözlerimizden tanırız, binlerce yıl yan yana olmuşuz, hep birlikte koca bir Vatan. Türkü Kürdü, Alevisi Sunnisi, Lazı Çerkesi.. Çanakkale’yi geçilmez kılmışız. Dün gibi bugün de biriz. Kimsesizlerin kimsesiyiz, hep birlikte Cumhuriyetiz” sözlerine sitem eden Valansi, “Yine düğüne davetli değiliz” imasını yaptı. İmamoğlu ise hemen klavye başına koşarak Valansi’nin paylaşımına şöyle cevap vererek günah çıkardı: “Merhaba Karel Hanım, hassasiyetinizde haklısınız. Musevi vatandaşlarımız gibi Çanakkale Cephesi’nde yer alan ve bağımsızlığımız için mücadele etmiş bütün inanç ve kimliklerden herkes bu vatanın asil vatandaşıdır, ev sahibidir. İyi günler dilerim.”
Gazi’yi tehdit etmişti
Aynı İmamoğlu, Karel Valansi’den özür dilediği gün gazi yakınını tehdit etmişti. Edirnekapı Şehitliği’ndeki törende gazi yakını, “Sayın Başkan ben bir gazi yakını olarak bir şey sorabilir miyim? Burası Pervin Buldan ile birlikte çiçek ektiğin hatıra ormanı değil başkan” dedi. İmamoğlu ise, “Hadsizlik yapıyorsun, şov yapıyorsun, gazi öyle olmaz. Seni araştırır bulurum ben merak etme” karşılığını vermişti.
Kaynak:yeni akit
Yorum Yazın