Kanal İstanbul konusunda millete yalan söylüyorlar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul konusunda televizyonları kanal kanal gezerek araştırması bulunmayan öğretim üyelerinin kanala karşı iddialarını kitap haline getiren, ihalelerine girecek olan müteaahhitleri açık açık tehdit ederek suç işleyen Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere kanal karşıtlarının millete yalan söylediğini açıkladı. Gazetemiz aracılığıyla milletimize seslenen ve bu dezenformasyonlara inanmamasını isteyen Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul konusundaki gerçekleri ise şöyle açıkladı:

Hiç araştırması yok ama uzman ve Kanal İstanbul’a karşı

“Kanal İstanbul’u 2011’de Cumhurbaşkanımız ilan etti ancak bütçeye yük getirmemesi için çalışmalarımızı yaptık ve bugüne kadar bekledik. 200’ün üzerinde bilim adamı çalıştı, yurtiçi ve yurtdışında bütün simülasyonlar yapıldı. Kent raporu hazırlandı. Hiçbir araştırma yapmadan bulundukları yerden konuşarak karşı çıkanları görünce üzülüyoruz. Hiçbir araştırması olmayan, hoca diye geçinen kişilerin sözlerine mi itibar edeceğiz yoksa yıllarca buna çalışmış 200’ün üzerindeki uzmanın sözlerine mi itibar edeceğiz? “Temiz ve tuzlu su birbirine katılacak, deniz yok olacak” gibi söylemler kullanıyorlar. Alanı inceleyen uzmanlar ise böyle bir durumun olmayacağını ortaya konuyor. Su kaynaklarımız zarar görecek diyenler de var. Oraya yapacağımız 2 barajla İstanbul’a ilave su sağlayacağız. Karadeniz tarafında yapacağımız dolgu ile birlikte Terkos Gölü’nü de güvenlikli hale getireceğiz. Kanal tarafında da genel sızdırmazlık işlemlerini yaparak yine Terkos’u koruma altına alacağız. Bunları dinlemek bile istemiyorlar.”

Boğazlar 43 bin gemiyi kaldırmıyor

“İstanbul Boğazı’nı Ulaştırma Bakanlığımız işletiyor. Şu an 43 bin civarı gemi geçiyor. Daha önce 50 binin üzerinde gemi geçiyordu. Sayıları pandemi döneminde düştü ama gemi hacmi büyüdü, taşınan yük miktarı aşırı arttı. Tehlikeli maddeler de bu hacimli gemilerle taşınıyorlar. Tehlikenin boyutları daha da büyüdü. Bu gemilerin dışında İstanbul’un kendi deniz trafiği de var.Burada emniyetli geçiş sayısı yıllık 25 bin. Bizim bunu orada planlamamız gerekiyor. Burada gemilerin geçiş sayıları arttığında bekleme süreleri artacak, günlerce beklemek zorunda kalacaklar Karadeniz’de ya da Marmara’da. Onlar da bunu hesaplayacaklar. Bunların günlük maliyetleri olduğuna göre, bunun sonucunda Kanal İstanbul’u tercih edecekler. Şu an 16 saati bulan beklemeler oluyor, ilerde günlerce süren beklemeler artacak. Biz günü değil 100 yıl sonrasını planlıyoruz.”

Maliyet rakamları uydurma

“Sırf projeyi engellemek için yalan yanlış bir sürü dezenformasyon yapıyorlar. Kanal köprüleriyle ilgili saçma sapan rakamlar söyleniyor. Köprülerin maliyetinin 140 milyar olduğu söyleniyor, oysa köprülerin maliyeti yaklaşık 12 milyar lira. Yani buna bile 140 milyar diyorlar. Sallamanın bile bir ayarı vardır. Onun üzerine Cumhurbaşkanımız ‘inadına’ yapacağız diyor. Gelişmek için, doğrular için, özgür ekonomik bağımsızlık inadına hareket etmek toplumun yararına olacaktır.”

Havalimanı metrosu eskisinden yakın olacak

“İstanbul Havalimanı’nda her şey güzel giderken Kovid-19 ortaya çıktı. Son 18 yılda uçak yolcumuz 30 milyondan 210 milyon yolcuya çıkmışsa pandemi sonrası bu yolcu sayısına tekrar ulaşıp sayıları daha da yukarılara çıkaracağız.  Biliyorsunuz Atatürk Havalimanı’ndaki metrodan indikten sonra 400 metre yürünüyordu, İstanbul Havalimanı’nda metro yapılınca 300 metre yürünecek, yani mesafe eskisinden daha kısa olacak. İnşallah yıl sonuna Kağıthane-İstanbul Havalimanı metrosunu da hizmete açacağız. Ondan birkaç ay sonra Gayrettepe’yi açmayı planlıyoruz. 2022 sonunda da Havalimanı-Halkalı-Marmaray bağlantısını bitireceğiz. Toplamda 72 km’lik metro hattı. Halkalı’dan kalkan tren hiç durmadan Gayrettepe’ye gidecek. Başakşehir’deki bir kişinin Kemerburgaz, Göktürk, Kağıthane, Beşiktaş’a ulaşacağı metro hattı olacak.”

İhaleleri neden hep 5 firma alıyor deniliyor! Biz 25 firma ile çalışıyoruz

İhalelerin sürekli aynı kişilere verildiği ile ilgili söylemleri de sorduğumuz Bakan Karaismailoğlu; bunun da dezenformaslon olduğunu belirterek şunları söyledi: “Hep 5 firmadan bahsediliyor. Oysa Yap-İşlet-Devret projelerinde 25 firma var. Türkiye’de 5 tane firma yok. Bizim Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızla iş yapan 1.500 müteahhidimiz var. Bu büyük projelerde 5 tane değil, 25 tane Yap-İşlet-Devret projesinde yüklenicisi olmuş firma var. Bu projeler şeffaf yapılıyor, şu an bizim müteahhidimiz olan CHP eski milletvekili de var. Herkes projelere girebiliyor.”