İstanbul'u bekleyen 'dip suyu' tehlikesi! Baraj doluluğu 29'a düştü!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İstanbul'u bekleyen 'dip suyu' tehlikesi! Baraj doluluğu 29'a düştü!
İstanbulluları ilgilendiren önemli son dakika uyarısı geldi... İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 30’un altına düşerek 29.43 oldu. Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, suların şebekeye verilmeden önce fizikseli kimyasal ve biyolojik olarak ciddi testlerden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu seviyedeki sularda dip seviyesine yaklaşıldığı için ağır metaller bulunabileceği konusunda uyarılarda bulundu. İşte İstanbulluları ilgilendiren bu önemli açıklamanın detayları...

Ekrem İmamoğlu yine sınıfta kaldı! Barajlara kuyu suyu aktarımı! - Takvim

Yaz aylarındaki kuraklık nedeniyle İstanbul barajlarındaki su doluluk oranı ciddi oranda azalarak yüzde 30 seviyelerine gelmişti. Son açıklanan rakamlara göre doluluk oranı yüzde 30'un da altına düşmüş durumda. Bu nedenle barajlarda 'dip suyu' tehlikesinin ortaya çıkabileceği ifade ediliyor. Peki 'dip' tehlikesi nedir?

Son dakika haberi: İstanbul'u bekleyen 'dip suyu' tehlikesi! Baraj doluluğu 29'a düştü!

PROF. DR. MUSTAFA NECMİ İLHAN'DAN DİP SUYU UYARISI

İstanbul barajlarının doluluk oranı bugün itibariyle yüzde 29.43 seviyesinde. Alibeyköy Barajı'nda 24.21 seviyesindeki doluluk oranı, çekilen sularlar çok net şekilde gözükürken, tarihi su kemeri neredeyse tam boy görünüyor.

Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, barajların yüzde 30'un altındaki doluluk oranı ve bunun insan sağlığına etkileri konusunda, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şebeke suyuna verilecek olan suların tahlillerinin tam olarak yapılası gerekiyor. Bu ister dip suyu olsun, isterse üst su olsun değişen hiçbir şey söz konusu değil. Bunların tamamının fiziksel, kimyasal ve biyolojik muayeneden geçirildikten sonra şebekeye verilmesi gerekiyor. Bu sırada başta klorlama ve filtreleme olmak üzere diğer mikro organizmalardan da arındırılması gerekiyor. Dip suyun şöyle bir riski elbette olabilir; suyun altına ağır maddeler çöker, partiküller çöker gibi gözükebilir. Fakat burada aslında önemli olan denizlerde de benzer durum geçerlidir; dipte en altta ağır metaller kalır eğer suda varsa. Yani cıva, demir gibi ağır metaller en altta kalır. Bu sularda bu tip riskler söz konusu olabilir. Bu nedenle mümkünse barajların dolu olması gerekir. Ancak tehlikeli seviye söz konusu olmayana kadar baraj içindeki tüm sular kullanılabilirdir" dedi.

Son dakika haberi: İstanbul'u bekleyen 'dip suyu' tehlikesi! Baraj doluluğu 29'a düştü!

FİZİKSEL, BİYOLOJİK VE KİMYASAL TESTLER

Prof. Dr. İlhan, "Fiziksel muayene, kimyasal ve biyolojik muayenenin yapılması koşuluyla. Fiziksel muayenede suyun berrak olup olmadığı, renginin olup olmadığı ki şeffaf olması, berrak olması gerekir, partikül içermemesi gerekir. Bunlara bakılır. Kimyasal muayenede özellikle demir ve cıva başta olmak üzere bunların var olup olmadığına bakılır. Bunların belli bir düzeyin üzerinde olmaması gerekir. Biyolojik muayenede ise hepimizin bildiği kanalizasyonla karışmış mı veya başla bir şey olmuş mu? Buna göre bakılır. Buna göre de klorlama, filtreleme yaparak verilir. Burada önemli olan suyun belli bir nitelikte ve kalitede olması. Suyun üst ya da orta kısmının aslında farkı yoktur. Ama bu standartları geçen suyun şebekeye verilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Son dakika haberi: İstanbul'u bekleyen 'dip suyu' tehlikesi! Baraj doluluğu 29'a düştü!

DİP SUYUNDA ANİ YAĞIŞTA RİSK ARTIYOR

Prof. Dr. İlhan, suyun barajlardan şebekeye verilmeden önce testlerden geçmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Eğer yetkili makamlar tarafından, suyu sağlayan kurumlar özellikle belediye tarafından bunun değerlendirmesi yapılıp temiz raporu veriliyorsa kullanmanın bir sakıncası yok elbette. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik testlerden geçtiğinin raporu verildiyse. Ama şöyle durumlarda risk tabii ki de artabiliyor. Örneğin çok dip su kaldı ve aniden ayağmur yağdı. Daha çok çamurla karışık oldu. Bu sefer bu işlemler daha uzun sürdüğü için elbette risk artabiliyor. Barajlardaki suların ya da kullanıma verilen suların farklı istasyonlarda ölçümleri yapılıyor. Bu istasyonlardaki su değerine göre su şebekeye basılıyor. O yüzden öncesi yapılan kontroller doğru bir şekilde yapılıyorsa, klorlaması yapılıyorsa bu suları kullanmanın bir sakıncası yok. Fazla klorun zararı elbette olabilir ama burada yapılan klorlama doğrudan kişiye verilen klor tableti olmadığı için veya kullanacağımız suya kendimiz klorlama yapmayacağımız için çok düşük düzeyde şebekeye geleceğinden kişiler üzerinde bir olumsuz etkisi olmaz. Suyun resmen klorla dolması lazım ki yan etkileri olsun. Şu an böyle bir durumun söz konusu olduğunu düşünmüyorum."

HEPATİT A, KOLERA SALGINI

Prof. Dr. İlhan, şöyle devam etti

"Yeterli kontrol yapılmazsa, yeterli klorlama örneğin biyolojik etkenler yönünden tüm su kaynakları için geçerli, su kaynaklı salgınlar karşımıza çıkabilir. Bunların başında hepatit A, kolera geliyor. Fiziksel olarak bakarsak berrak olmayan suyun kullanımı söz konusu olmaz. İnsanlar bunu kullanmazlar, fiziksel kirlilik diyoruz buna partikül içermesi durumunda. Kimyasal olarak ise ağır metal içeren suların kullanılmasında; ağır metal zehirlenmesine kadar giden durumlar söz konusu olabilir ama bu çok nadir gerçekleşebilir. Suyun özellikle bir kaynaktan kirlenmesi gerekir. Fabrika artıkları veya doğal olarak çok cıva, demir içeren kaynaklardan gelecektir veya arsenik içeren kaynaklardan ancak su bu şekilde kirli olacak. Genelde bu ağır metal zehirlenmeleri akut kullanımda değil de çünkü akut kullanımda birisinin ya sabotaj amaçlı ya da bir fabrikanın kaynaklarının bertaraf sularının buraya gelmiş olmasını bekleriz ya da sabotaj amaçlı olmasını bekleriz. Ama daha çok iyi kontrol edilmeyen sularda ağır metal zehirlenmeleri kronik hastalık olarak meydana gelebilir. Yani çok uzun süre cıvaya insanlar maruz kalabilir. Hem kadınlarda, hem erkekler ve gelişme çağındakilerde pek çok olumsuz etki söz konusu olabilir. Bu nedenle denetimin çok önemli olduğunu ve mutlaka doğru ev uygun bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çizmek isterim."

Kaynak:Sabah


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
ABD'de kritik seçim! Anket şirketleri çuvalladıÖnceki Haber

ABD'de kritik seçim! Anket şirketleri çu...

ekrem'in cebinde akrep mi var?Sonraki Haber

ekrem'in cebinde akrep mi var?

Yorum Yazın

Bayraktar TB3'den dünya havacılık tarihinde bir ilk!
Son dakika haberi: Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen GEBERDİ
CHP Somali'ye petrol arama gemisi göndermeye karşı çıktı
TÜİK, Eylül 2024 enflasyon rakamlarını açıkladı
Yeşiltepe'den skandal yorum! 'Çok sayıda sivilin zarar görebileceği endişesindeyim'
İsrail'in vurulması Portakal'ı üzdü! 'Tel Aviv maalesef füze saldırısı altında'
Narin'in cansız bedeni bulundu: Vali Zorluoğlu'ndan açıklama
Kara Harp Okulu Bölük Komutanı Binbaşı M. TSK’dan istifa etti
Başkan Erdoğan'dan yasaklı yemin metni okuyan teğmenlere: Bu kılıçları kime çekiyorsunuz
Metin Feyzioğlu'ndan Özgür Özel'e 'karşılama' yanıtı: 'Görmedim bile...'
Topaloğlu Vakfı'ndan Kültür ve Turizm Bakanına ziyaret
NBB KORE EKİBİ AFRİKA GÜNÜ SEMİNERİNDE
Devlet Bahçeli'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Türk milletini yalnız bırakamazsın, ayrılamazsın
Nihat Genç, İmamoğlu'nu bombardımana tuttu: FETÖ, PKK'ya kapıyı açtın, sen kimsin lan!
Hakan Fidan: ABD, PKK ile ilişkiyi kesmeli
İstanbul'da iki ilçede CHP ve DEM Parti'nin ittifakı belgelendi
Murat Kurum mal varlığını açıkladı
Cumhuriyet gazetesi dalga geçmişti: Milli Muharip Uçağı KAAN ilk uçuşunu gerçekleştirdi
Rusya, KAAN savaş uçağına ortaklık için göz kırptı: İşbirliği geliştirmek istiyoruz
CHP'li Mehmet Sevigen'den bomba iddia: CHP'liler 81 ilde sandığa gitmeme kampanyası yapacak

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar